Tsarskoye Selo gezisi
Havalimanı buluşma
Rehberimizin eşliğinde otobüsümüzle Tsarskoye Selo’ya gidiyoruz.
Tsarskoye Selo.
Tsarskoye selo 1717 yılında inşa edilmiştir. Türkçe anlamında ismi Çarın Köyü anlamını taşımaktadır ve parklar, güzel bahçeler bulunmaktadır. Bu yer eskiden tarım alanıydı ama daha sonra imparatorluk tarafından bir saray yaptırılmak istendi yeri Catherina tarafından yaptırılmıştır. Tsarskoye Selo Petersburg şehrine 35 dk mesafe ile varılmaktadır. Saray Puşkin şehrinde yer alıyor.
Gezimiz’den sonra Tsarkoye Selo’da bulunan bir restoran’da yemeğimizi yiyoruz ve gezimize devam ediyoruz.
Hotel check-in ve Akşam yemeği
Peterhof Sarayı ve şehir turu
Hotel’de kahvatımızı yaptıktan sonar rehberimiz işliğinde Peterhof sarayına gidiyoruz.
Peterhof Sarayı
XVIII yüzyılı başı İmparator I. Petro tarafından Rusya’nın yeni ‘Kuzey başkenti’ olarak adlandırılan Sankt Petersburg şehrinin yakınlarında yaptırılan Peterhof Sarayı imparatorun en muhteşem ve görkemli yazlık sarayı ünvanına sahiptir.
Saray, 1714-21 yılları arasında Jean Baptiste Le Blond isimli bir mimar tarafından yapılmıştı. Yeni sarayın inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürdürülüyordu. Resmi açılış tarihi 1723 yılıdır. Rusya’nın Versailles’ı olarak kabul edilen Peterhof Sarayı, aynı anda Rusya’nın Baltık Denizi’ne çıkmasını sağlamak için yapılan Büyük Kuzey Savaşı’nda kazandığı zaferin sembolü niteliğini taşıyor. XVIII. yüzyılın 20’li yıllarında Peterhof Sarayı’nda arazisi 15 hektar olan Üst Bahçe ve 102,5 hektarlık Alt Park, Büyük Saray, havuzlar, çeşmeler, fıskiyeler, kurşuni yaldızlı heykeller, çardaklar ve küçük yazlık evler kurulmuştu. 1799-1806 yılları arasında kurşuni heykellerin yerini yaldızlı bronz heykeller almıştı.
Petersburg Ermitaj müzesi
Gezimzin 3. Gününde Ermitaj müzesine bir ziyaret gerçekleştiriyoruz.
Sabah gezimize çıkmadan bagajlarımızı alarak check-out yapıyoruz ve bagaj odasına bagajlarımızı bırakıyoruz.
Hotel’den ayrılıyoruz ve Ermitaj müzesi mutheşem görünümü içersindeki eserler ile siz değerli ziyaretçileri etkiliyeceğini şimdiden söyleyebiliriz.
Dünyanın en büyük ve eski müzelerinden olan Ermitaj Müzesi, 1764 yılında Çariçe II. Katerina tarafından kurulmuş, ancak 1852 yılında kamunun hizmetine açılmıştır. Yaklaşık 3 milyon sanat eserinden oluşan müzenin koleksiyonunun çok az bir kısmı sergilenebilmektedir.
Ermitaj Müzesi dünyanın en büyük resim koleksiyonuna sahiptir. Müze en çok tablo koleksiyonu bulunması nedeniyle Guinness rekorlar kitabında da yer alır.
Petersburg’daki son günümüz olması sebebiyle Ermitaj müzesi ziyaretimizden sonra Petersburg’da alaışveriş turuna çıkıyoruz Meşhur Galeria’da ziyaretçilerimiz alışveriş yapabilir.
Volga Turumuz burada başlıyor ( Doğa ve tarihi özelleikleriyle yeni alanlar keşfedeceğiz )
Valaam Şehri
Gemimiz Petersburg sonrası sabah 08:00 gibi Valaam şehrine varıyor akşam 18:00’de kalkacak gemimize kadar bu şehrin turistik mekanlarını gezeceğiz.
Valaam şehir turu ile başladığımız gezimize Ladoga Gölü’ün güzel doğası ile noktalayıp gemimize geri dönüyoruz ve akşam yemeğini gemide alıyoruz.
Adaya, imparatorlar Alexander I, Alexander II ve imparatorluk ailesinin diğer üyeleri tarafından defalarca ziyaret edildi. Diğer ünlü ziyaretçiler arasında Çaykovski ve Mendeleyev bulunur.
Svirstroy şehri
Volga Volga ile gemi yolculuğundaki ikinci durağımız Svirstroy şehri 09:00’da limana varan gemimiz öğleden sonra 15:00 gibi hareket edecektir.
Kısa durağımız olan bu şehirde Kutsal Üçleme Alexander Svirsky Manastırı gezimizi düzenliyoruz ve şehirde yürüyüş turu yapıyoruz.
Kizhi şehri
Rota üzerindeki üçüncü durağımız ise Kizhi şehri burada kısa duraklama olmakla birlikte şehrin en öenmli gezi yerlerini göreceğiz aynı zamanda bu yer bir ada olarak geçmektedir.
Kizhi adasında bulunan bazı köyleri gezeceğiz aynı zamanda ada üzerinde yürüyüş bu ada üzerinde eski ahşap mimariye sahip yapıları göreceğiz.
Gorica şehri
Gemi bu küçük ve şirin doğa harikası şehir 12:00 ile 15:00 arası duraklama yapacak.
Kirillo-Belozersky Tarihi, Mimari ve Sanat Müzesi Rezervine otobüs turu.
Küçük bir yarım ada olan bu şehir içerisinde ki manastır ve doğası ile huzuru yakalamanıza fırsat vermektedir. Mavi ve yeşil içe içe olan bu yarım ada da gezerken bir çok noktayı keşfedeceksiniz.
Mişkin şehri
Mişkin şehrine gemimizin rotası düşüyor … Sabah 10:00 gibi şehre varan gemi 14:00 civarı tekrar harejet edecektir.
Şehir eskiden bir ticaret merkezi olarak kullanıldığından bazı tüccarların evlerini ziyaret edeceğiz bu evlar bahçeleriyle ve yapılarıyla ünlüdür. Aynı zamanda şehirde kısa bir yürüyüş turumuzda bulunmaktadır.
Şehirde ticaret gelişmiş olduğundan dolayı mimari yapısıda ve tarihide buna göre şekillenmiştir. Resimlerden de anlaşılacağı gibi temiz yerleşik bir yapıya mevcuttur.
Uglich şehri
Aynı gün 14:00’te hareket eden gemimiz saat 16:00 gibi Uglich şehrine varmaktadır.
Bu şehirde duraklama zamanı ise 19:00’a kadar olacaktır.
Şehirde bulunan Kremlin, Tsarevich Dmitry kilisesi, ve Epiphany Manastırı’na ise yürüyüş turu düzenliyeceğiz. Mimarisi ile gelen ziyaretçilerini büyüleyen bir şehir aynı zamanda Rusya’nın küçük bir şehri ve Volga – Volga turlarının vazgeçilmez durakları arasında yer almaktadır.
Moskova şehrine varış
Ve gezimizin son noktalanacağı Rusya’nın başkenti Moskova’ya geliyoruz akşam 20:00 gibi varıyoruz konaklama yapacağımız hotele transfer ve akşam yemeği sonrası dinlenme Yemekler : Sabah, öğle ve akşam
Moskova şehri turu
Şehir turu ve Kızıl meydan gezimiz
Kızıl meydan Moskova’ya gelen turistlerin olmazsa olmaz dedikleri yer.. Geniş ve büyük bir meydan 15. Yüzyılda yapılmıştır. Kızıl meydan 1990 yılında UNESCO Dünya mirasları listesine girmiştir.
Kızıl meydan içersinde Aziz Vasil Katedrali yer almakta 1555 – 1561 yılları arasında Rus Devleti’nin Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı kazandığı zaferleri kutlamak amacıyla
Korkunç İvan tarafından yaptırılmıştır. Değişik şekilde tasarlanmış olan sekiz kubbe, sekiz ayrı zaferi simgelemektedir. Önceleri som altın olan kubbeler 1670’den sonra değişik renklerde boyanmıştır. En uzun kulesi yaklaşık 65 metre yüksekliktedir. Yöre halkı arasında yapının bir
İtalyan mimarın tasarımı olduğu, daha sonra yapıyı tekrar etmemesi için mimarın kör edildiği rivayeti dolaşır. Kilise, bugün müze olarak kullanılmaktadır.
Havalimanına transfer ve İstanbul’a geri dönüş.